Değişen Normal
Normal kelimesinin kökeni
Fransızcaya dayanmaktadır. Fransızcada normal ‘kurala uygun’ anlamına
gelmektedir. Fransızcaya ise Latince Norma kelimesinden geçtiği, ‘Norma’nın ise
‘marangoz gönyesi’ anlamından geldiği söylenmektedir. Kelimenin kökeninin daha
eskilere eski Yunan ve Etrüsk diline dayandığı da düşünülmektedir. Aslında epey
uzun bir yolculuk geçiren ‘Normal’ kelimesine bu dönemde yeni anlamlar
yüklenmekte. ‘Normalleşme süreci’ ‘Yeni Normal’ gibi terimler şu an içinde
bulunulan süreci tanımlayan ve dönemin özelliklerini özetleyen kalıplar haline
geldi. Hala süren ve etkileri doğrudan veya dolaylı olarak herkes tarafından
hissedilen bu süreçle ilgili herkesin en büyük isteği bitmesi olsa gerek. Belki
de bu yüzden normalleşmeye’ oldukça fazla anlam atfedilmekte ve bir an
evvel her şeyin eskisi gibi olmasına yönelik aceleci ve tedbirsiz tutumlar
görülmekte. Bu aslında doğal bir durum, herkes bildiği, daha az kaygı
uyandıran, kontrol edebildiğini hissettiği yaşam şartlarına geri dönerek,
görece güvenli bir şekilde yaşamaya devam edebilmek istiyor.
Peki, bu şu an da ne kadar
mümkün?
Uzmanlara göre uzun bir süre daha ‘yeni normal’ olarak
adlandırılan ve bizlerin ‘normal’ tanımına oldukça yabancı bir sürecin
içindeyiz, bu sürece ve getirdiklerine alışmalıyız. Hangi hijyen kurallarına,
nasıl dikkat ederek fizyolojik sağlığımızı nasıl koruyacağımız konusunda her
yerde sağlık çalışanları ve hazırlanan afişler en iyi şekilde yönlendirme
yapıyor. Beden sağlığı ve ruh sağlığının bir bütün olduğu düşünülecek olursa bu
aşamada ‘Ne hissediyorum?’, ‘Bu şekilde hissetmeme sebep olan durumlar neler
olabilir?’ soruları oldukça önemli. Çünkü ruh sağlığı çalışanları da bu küresel
afetin sebep olduğu küresel bir travma durumunun içinde olunduğunu, pek çok
kişi de uyku bozuklukları, kaygı seviyesinde artış ve depresyon semptomları
görüldüğünü belirtiyorlar. Bu durum daha önce yaşanan SARS gibi bulaşıcı
hastalıkların yaşandığı süreçlerde de araştırmalarda desteklenmiş. Bu
nedenle bedeni ve ruhu aynı anda takip edebilmek şu an da oldukça önemli.
Tüm yaşanan olumsuzluklar ve belirsizlik süreci, kişilerin kendisini salgın
konusunda oldukça yetersiz hissetmesine neden oluyor olabilir. Belirsizlik ve
yetersizlik hissiyle beraber, kaygı ve panik duygusunun kontrolü de zorlaşıyor.
Bu dönemde yetişkinlerin içsel kaynakları kimi zaman yetersiz kalabiliyor ve
zorlanıyorken, çocukların psikolojik sağlıklarının korunması için daha fazla
dikkat ve çaba gerekebilir.
Covid-19 nedeniyle çocukların alışkın oldukları rutinlerinde özellikle okul
yaşantılarında aniden ve keskin değişiklikler oldu. ‘Yeni normal’ hayatın
içinde okula dair olan değişikliklerin de olduğunu ve okula dönebildikleri
zaman döndükleri okulun da alıştıkları düzende olmayacağını bilmeleri de
gerekiyor. Bunun yanı sıra okulda çocuklarınıza destek olmak için herkesin
çabaladığını da bilmeliler. Bu dönemde çocukların ortaya çıkarttıkları tepkiler
yaş gruplarına ve mizaçlarına göre farklılaşabilir. Öfke, değersizlik, korku,
üzüntü, suçluluk, kaygı hissedebilirler ve bu duygularını ortaya huzursuzluk,
aşırı yapışma, anne-babadan ayrılamama, saldırganlık, kâbuslar, belirgin
odaklanma sorunları, yaşa ve gelişim düzeyine göre daha küçük yaş grubu
davranışları sergileyebilirler. Okula gelmek, dışarıya çıkmak çocuklar için
sıkıntılı bir mesele haline de gelebilir. Örneğin, kendileri okuldayken evdeki
ya da işteki aile bireylerine kötü bir şey olacağından korkuyor olabilirler.
Ergen bireylerde ise sorunu inkâr etme ve hayatlarında değişiklik yapmaya
direnç gösterme tutumları, uyku ve yeme sorunları, huzursuzluk, saldırganlık,
içe kapanma, aşırı öfke, yoğun kaygı, fiziksel ağrılar ve davranış sorunları
görülebilir.
Tüm yaşanan olumsuzluklar ve belirsizlik süreci, kişilerin kendisini salgın konusunda
oldukça yetersiz hissetmesine neden oluyor olabilir. Belirsizlik ve yetersizlik
hissiyle beraber, kaygı ve panik duygusunun kontrolü de zorlaşıyor. Bu dönemde
yetişkinlerin içsel kaynakları kimi zaman yetersiz kalabiliyor ve
zorlanıyorken, çocukların psikolojik sağlıklarının korunması için daha fazla
dikkat ve çaba gerekebilir.
Covid-19 nedeniyle çocukların alışkın oldukları rutinlerinde özellikle okul
yaşantılarında aniden ve keskin değişiklikler oldu. ‘Yeni normal’ hayatın
içinde okula dair olan değişikliklerin de olduğunu ve okula dönebildikleri
zaman döndükleri okulun da alıştıkları düzende olmayacağını bilmeleri de
gerekiyor. Bunun yanı sıra okulda çocuklarınıza destek olmak için herkesin
çabaladığını da bilmeliler. Bu dönemde çocukların ortaya çıkarttıkları tepkiler
yaş gruplarına ve mizaçlarına göre farklılaşabilir. Öfke, değersizlik, korku,
üzüntü, suçluluk, kaygı hissedebilirler ve bu duygularını ortaya huzursuzluk,
aşırı yapışma, anne-babadan ayrılamama, saldırganlık, kâbuslar, belirgin odaklanma
sorunları, yaşa ve gelişim düzeyine göre daha küçük yaş grubu davranışları
sergileyebilirler. Okula gelmek, dışarıya çıkmak çocuklar için sıkıntılı bir
mesele haline de gelebilir. Örneğin, kendileri okuldayken evdeki ya da işteki
aile bireylerine kötü bir şey olacağından korkuyor olabilirler.
Ergen bireylerde ise sorunu inkâr etme ve hayatlarında değişiklik yapmaya
direnç gösterme tutumları, uyku ve yeme sorunları, huzursuzluk, saldırganlık,
içe kapanma, aşırı öfke, yoğun kaygı, fiziksel ağrılar ve davranış sorunları
görülebilir.
Tüm yaşanan olumsuzluklar ve belirsizlik süreci, kişilerin kendisini salgın
konusunda oldukça yetersiz hissetmesine neden oluyor olabilir. Belirsizlik ve
yetersizlik hissiyle beraber, kaygı ve panik duygusunun kontrolü de zorlaşıyor.
Bu dönemde yetişkinlerin içsel kaynakları kimi zaman yetersiz kalabiliyor ve
zorlanıyorken, çocukların psikolojik sağlıklarının korunması için daha fazla
dikkat ve çaba gerekebilir.
Covid-19 nedeniyle çocukların alışkın oldukları rutinlerinde özellikle okul
yaşantılarında aniden ve keskin değişiklikler oldu. ‘Yeni normal’ hayatın
içinde okula dair olan değişikliklerin de olduğunu ve okula dönebildikleri
zaman döndükleri okulun da alıştıkları düzende olmayacağını bilmeleri de
gerekiyor. Bunun yanı sıra okulda çocuklarınıza destek olmak için herkesin
çabaladığını da bilmeliler. Bu dönemde çocukların ortaya çıkarttıkları tepkiler
yaş gruplarına ve mizaçlarına göre farklılaşabilir. Öfke, değersizlik, korku,
üzüntü, suçluluk, kaygı hissedebilirler ve bu duygularını ortaya huzursuzluk,
aşırı yapışma, anne-babadan ayrılamama, saldırganlık, kâbuslar, belirgin
odaklanma sorunları, yaşa ve gelişim düzeyine göre daha küçük yaş grubu
davranışları sergileyebilirler. Okula gelmek, dışarıya çıkmak çocuklar için sıkıntılı
bir mesele haline de gelebilir. Örneğin, kendileri okuldayken evdeki ya da
işteki aile bireylerine kötü bir şey olacağından korkuyor olabilirler.
Ergen bireylerde ise sorunu inkâr etme ve hayatlarında değişiklik yapmaya
direnç gösterme tutumları, uyku ve yeme sorunları, huzursuzluk, saldırganlık,
içe kapanma, aşırı öfke, yoğun kaygı, fiziksel ağrılar ve davranış sorunları
görülebilir.
Tüm yaşanan olumsuzluklar ve belirsizlik süreci, kişilerin kendisini salgın
konusunda oldukça yetersiz hissetmesine neden oluyor olabilir. Belirsizlik ve
yetersizlik hissiyle beraber, kaygı ve panik duygusunun kontrolü de zorlaşıyor.
Bu dönemde yetişkinlerin içsel kaynakları kimi zaman yetersiz kalabiliyor ve
zorlanıyorken, çocukların psikolojik sağlıklarının korunması için daha fazla
dikkat ve çaba gerekebilir.
Covid-19 nedeniyle çocukların alışkın oldukları rutinlerinde özellikle okul
yaşantılarında aniden ve keskin değişiklikler oldu. ‘Yeni normal’ hayatın
içinde okula dair olan değişikliklerin de olduğunu ve okula dönebildikleri
zaman döndükleri okulun da alıştıkları düzende olmayacağını bilmeleri de
gerekiyor. Bunun yanı sıra okulda çocuklarınıza destek olmak için herkesin
çabaladığını da bilmeliler. Bu dönemde çocukların ortaya çıkarttıkları tepkiler
yaş gruplarına ve mizaçlarına göre farklılaşabilir. Öfke, değersizlik, korku,
üzüntü, suçluluk, kaygı hissedebilirler ve bu duygularını ortaya huzursuzluk,
aşırı yapışma, anne-babadan ayrılamama, saldırganlık, kâbuslar, belirgin
odaklanma sorunları, yaşa ve gelişim düzeyine göre daha küçük yaş grubu
davranışları sergileyebilirler. Okula gelmek, dışarıya çıkmak çocuklar için
sıkıntılı bir mesele haline de gelebilir. Örneğin, kendileri okuldayken evdeki
ya da işteki aile bireylerine kötü bir şey olacağından korkuyor olabilirler.
Ergen bireylerde ise sorunu inkâr etme ve hayatlarında değişiklik yapmaya
direnç gösterme tutumları, uyku ve yeme sorunları, huzursuzluk, saldırganlık,
içe kapanma, aşırı öfke, yoğun kaygı, fiziksel ağrılar ve davranış sorunları
görülebilir.
Çocuklara doğru bilgi oldukça net, dürüst ve yaşlarına uygun şekilde verilmeli
ve emin olunamayan sözler verilmemelidir. Çocuklarla;
· Okulların açılması ile ilgili olan belirsizlik
konusunda konuşabilecekleri ve istedikleri soruları sorabilecekleri ortam
oluşturulmalıdır.
· Çevrenizde kimsenin asla hasta olmayacağını
söylemek, ona bulaşmayacağını söylemek gibi gerçekliği tartışılır söylemler
yerine, hasta olmamak için neler yapması gerektiğini konuşabilirsiniz.
· Okulların kapalı olması veya hemen açılamaması
çok çok kötüymüş gibi anlatılmamalı, evde olmanın diğerlerine ve çocuğa nasıl
bir fayda sağladığını çocuklar bilmeli.
· Maske-Mesafe-Temizlik kurallarına hala aynı
şekilde dikkat etmesi gerektiğini ve bu kuralın uzun bir zaman geçerli olacağı
açıklanmalı.
· Covid-19 ile ilgili doğru olmayan sosyal medya
mecraları konusunda dikkatli olunmalı ve her duyduğunun doğru olmayabileceği
açıklanmalıdır.
· Güvenli ve ebeveyn kontrolündeki çevirim içi
ortamlardan arkadaşları ve öğretmenleri ile buluşması desteklenmelidir.
· Duygularını anlamalarına ve ifade etmelerine
yardımcı olmak oldukça önemlidir. Neyi neden hissettikleri ve hissettikleri
duygu ile nasıl mücadele edecekleri sadece bu dönem için değil hayatlarının
geri kalanı için de oldukça gereklidir. Bu konuda sizin başa çıkma
yöntemlerinizi ve tepkilerinizi modelleyeceklerini de unutmamak gerekir.
UNICEF ailelerin yeni normale
göre kendilerini organize etmelerinin önemli olduğunu belirtmiştir. Bunun için
öncelikle sakin ve proaktif olmak sonrasında ise günün akışı ve var olan
rutinler olabildiğince korunmaya devam edilmesinin önemli olduğunu çünkü çocukların
bildikleri, öğrendikleri bir alanda kendilerini daha güvende hissedecekleri
belirtilmiştir. Güvenlik duygusunun korunması da bu dönemde çok
önemlidir. Çocuk/genç birey kendisini güvende hissettiği zaman kaygısını
paylaşmak, günlük rutinlerine dönmek ve zihninde anlamlandıramadığı sorunları
çözebilmek konusunda yararlı olacaktır. Salgının durması için sağlık
çalışanlarının emeğinden ve sizlerin dikkat ettiği noktalardan bahsedilebilir.
UNICEF ailelerin yeni normale göre kendilerini
organize etmelerinin önemli olduğunu belirtmiştir. Bunun için öncelikle sakin
ve proaktif olmak sonrasında ise günün akışı ve var olan rutinler
olabildiğince korunmaya devam edilmesinin önemli olduğunu çünkü çocukların
bildikleri, öğrendikleri bir alanda kendilerini daha güvende hissedecekleri
belirtilmiştir. Güvenlik duygusunun korunması da bu dönemde çok
önemlidir. Çocuk/genç birey kendisini güvende hissettiği zaman kaygısını
paylaşmak, günlük rutinlerine dönmek ve zihninde anlamlandıramadığı sorunları
çözebilmek konusunda yararlı olacaktır. Salgının durması için sağlık
çalışanlarının emeğinden ve sizlerin dikkat ettiği noktalardan bahsedilebilir.
UNICEF ailelerin yeni normale göre kendilerini
organize etmelerinin önemli olduğunu belirtmiştir. Bunun için öncelikle sakin
ve proaktif olmak sonrasında ise günün akışı ve var olan rutinler
olabildiğince korunmaya devam edilmesinin önemli olduğunu çünkü çocukların
bildikleri, öğrendikleri bir alanda kendilerini daha güvende hissedecekleri
belirtilmiştir. Güvenlik duygusunun korunması da bu dönemde çok
önemlidir. Çocuk/genç birey kendisini güvende hissettiği zaman kaygısını
paylaşmak, günlük rutinlerine dönmek ve zihninde anlamlandıramadığı sorunları
çözebilmek konusunda yararlı olacaktır. Salgının durması için sağlık çalışanlarının
emeğinden ve sizlerin dikkat ettiği noktalardan bahsedilebilir.
UNICEF ailelerin yeni normale göre kendilerini
organize etmelerinin önemli olduğunu belirtmiştir. Bunun için öncelikle sakin
ve proaktif olmak sonrasında ise günün akışı ve var olan rutinler
olabildiğince korunmaya devam edilmesinin önemli olduğunu çünkü çocukların
bildikleri, öğrendikleri bir alanda kendilerini daha güvende hissedecekleri
belirtilmiştir. Güvenlik duygusunun korunması da bu dönemde çok
önemlidir. Çocuk/genç birey kendisini güvende hissettiği zaman kaygısını
paylaşmak, günlük rutinlerine dönmek ve zihninde anlamlandıramadığı sorunları
çözebilmek konusunda yararlı olacaktır. Salgının durması için sağlık
çalışanlarının emeğinden ve sizlerin dikkat ettiği noktalardan bahsedilebilir.
Çocuklar dünyayı anne-babalarının,
kendilerine bakım veren kişilerin gözlerinden görürler ve sizin hissedeceğiniz
güvensizlik, kaygı onları daha da fazla endişelendirecektir ve duygusal
tepkileri daha da şiddetlenecektir. Dolayısıyla ‘yeni normal’ içinde
ebeveynlerin de kendilerini psikolojik olarak korumaları oldukça önemlidir.
Kabullenmek ve kurallara uygun bir sistem içerisinde yaşamaya çalışmanın
koruyucu olduğu unutulmamalı. Özellikle bu dönemde bireysek olarak değişen
ancak koruyucu faktörler olarak görülebilecek aktivitelere zaman ayırmak
önemlidir. Örnek olarak gevşemek için nefes egzersizi, aşamalı kas gevşetme
egzersizi, meditasyon, spor yapmak, sevilen bir hobiyle uğraşmak gibi
aktivitelere de yer verilebilir.
Şu anda var olan kısıtlamaların hafifletilmesi, sosyal ilişkilerin artması
‘Yeni Normal’ algısının dışında tavırlar sergilenmesine neden oluyor olabilir.
Ancak kısıtlamaların geri dönmesi ihtimalini göz önünde bulundurarak,
çocuklarınızı bu ihtimale uygun zamanda hazırlamak onların olası bir hayal
kırıklığı yaşamalarını da engelleyecektir.
Yaşanan salgının oldukça korkutucu yönlerinin var
olduğu ne kadar gerçekçiyse, korunmak için yapılacak pek çok şey olduğu da aynı
oranda gerçekçi bir bakış açısıdır. Bizleri fiziksel olarak Covid-19’dan ve
ruhsal olarak zorlanmaktan tedbir kadar koruyan şeylerden biri de, olayları iyi
ve kötü yanlarıyla gerçekçi bir şekilde değerlendirebilmektir.
KAYNAKÇA
Barzilay, R., Moore, T. M., Greenberg, D. M., DiDomenico, G. E., Brown, L. A.,
White, L. K., ... & Gur, R. E. (2020).
Resilience, COVID-19-related stress, anxiety and
depression during the pandemic in a large population
enriched for healthcare providers. Translational psychiatry, 10(1), 1-8.
Bozkurt, Y., Zeybek, Z., & Aşkın,
R. Covid-19 Pandemisi: Psikolojik Etkileri Ve Terapötik Müdahaleler.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19(37), 304-318.
Çaykuş, Ö. G. E. T., & Çaykuş, Ö. Ü. T. M. Covıd-19 Pandemi Sürecinde Çocukların Psikolojik
Dayanıklılığını Güçlendirme Yolları: Ailelere, Öğretmenlere Ve
Ruh Sağlığı Uzmanlarına Öneriler. Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları
Dergisi, 7(5), 95-113.
Da Silva, A. G., Miranda, D. M., Diaz, A. P., Teles, A. L. S., Malloy-Diniz, L.
F., & Palha, A. P. (2020). Mental health: why it still matters in the
midst of a pandemic. Brazilian journal of psychiatry,
(AHEAD).
UNICEF (2020d). How teachers can talk to children about coronavirus disease
(COVID- 19).
https://www.unicef.org/coronavirus/how-talk-your-child-about-coronavirus-covid-19 adresinden
ulaşılmıştır.
https://www.psikiyatri.org.tr/uploadFiles/2420201236-cocuklarCOVID.pdf ( Covid-19 ve Çocuklar, Türkiye
Psikiyatri Derneği )
https://www.psikiyatri.org.tr/uploadFiles/2132020115258-gevsemebrosur.pdf ( Gerginlikle Başa Çıkmak İçin Uygulanabilecek
Yöntemler )
- Paylaş